Faruk Dilaver Hakkında Kısa Bilgi


Açıklama: Faruk Dilaver Hakkında Kısa Bilgi
Kategori: FARUK DİLAVER
Eklenme Tarihi: 05 Aralyk 2020
Geçerli Tarih: 29 Mart 2024, 13:59
Site: Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine site
URL: http://www.reddiyeler.com/detay.asp?haberID=846


05 Aralık 2020 tarihinde ilk olarak sitemize eklediğimiz yazıyı Faruk beyin avukatının sitemize gönderdiği mesaj üzerine revize ettik. Lakin, bizi mahkeme ile tehdit etmelerini de bir kenara bırakıp bir takım eklemeler yaptık..

03 Aralık 2020 tarihli web sitemize şöyle bir mesaj geldi:

"Selamun aleyküm, Allah cc yaptığınız hizmeti kabul eylesin. Sizden ricam, Yunus Emre Dernekler Federasyonu adı altında sohbet veren , tasavvuf ile ilgili de kitapları bulunan ama şeriatten bihaber Faruk Dilaver adlı kişiyi araştırmanızdır. Birazcık araştırdığınızda bayanlar ile tokalaştıgını , cemal nur sargut ile fotoğraflarının olduğunu göreceksiniz. Ankara'da çokça kişiyi de kendisinin arkasından sürüklüyor. Lütfen bu ********* da ifşa etmenizdir. Allah'a emanet olunuz. Rabbim cc ehli sünnetten zerre miskal ayırmasın."

Bu vesile Faruk Dilaver ismini ilk kez duyduk. Rabbim razı olsun, duyarlı kardeşlerimizin ihbar mukabilinde ki mesajları ile bilmediğimiz isimlerden haberdar oluyoruz. Kısa bir araştırmadan sonra şeriattan, ehli sünnetten bihaber Cemalnur Sargut ile de samimi resimlerini gördükten sonra bizde bazı intibalar uyanmış oldu. Zaten birlikte de ortak yönleri olduğu aşikar. Sargut'un ehli sünnete uygun olmayan görüşlerini sitemizde bulabilirsiniz. Keza Sargut'ta tasavvuftan bahseder lakin şeritatın farz kıldığı en bariz başını dahi örtmez.

Birçokları, kendi nefislerine göre oluşturdukları sahte tasavvufi görüşleri ile peşinden gidenlere de bu tasavvuf bidat görüşlerini aktarmaktadırlar. Bunlar şeriatsız bir tasavvufun peşinde koşmaktadırlar. Halbu ki bu yolun büyükleri "Şeriatı olmayanın tarikatı olmaz." buyurmuşlardır. Faruk Dilaver'in ne derece bu kategoride olup olmadığını bütün eser ve videolarını izledikten sonra söylemek daha doğru olur. Şu an kendi işlerimizden dolayı buna vakit bulamadık.

Lakin biz, bazılarının önemsemediği bir resim üzerinden giderek kısaca meramımızı ifade etmeye çalışacağız:


Beyazıt-i Bestami hazretleri Şeriatın korunmasına çok dikkat eder ve ehemmiyet verirdi. Bu mesele ile alakalı olarak şöyle der: “Bir kimse havada uçacak kadar keramet gösterse de ona aldanmayınız. Asıl onun Allah’ın emir ve yasaklarını nasıl koruduğuna, şeriatına nasıl uyduğuna dikkat ediniz” (El Kuşeyri Risalesi)

Avukat efendi Faruk beyin saygınlığından vs bahsederek bizim kendisine karşı suç işlediğimiz vs gibi ifadeler sarf etmiş. Şunu hatırlatalım, Faruk bey kitaplar çıkarıp tv lere çıkmayı göze aldıktan sonra kendilerine gelebilecek tenkidlere kapalıysa bütün kitaplarını toplatıp tv yayınlarını sildirirse bizde bütün herşeyi kaldıralım. Biz kimseye hakaret etmiyoruz, görüşlerimizi sarf ediyoruz. Bazı yanlış anlaşılan ifadeler vardı onları düzelttik. İnsanlar ülkenin Cumhurbaşkanına dahi ne eleştiriler vs yapıyorken, bizler özgürce düşüncemizi dile getiremiyecekmiyiz?

Avukat bey fuarda çekline bir resim üzerinden vs birşeyler sarf etmiş, lakin o resmin neler ifade ettiğini söylememiş. Bu resim bazılarına normal gibi gelse de ilimle az çok iştigal edenler için bir anlam ifade etmektedir. Çünkü ehli sünnet ayet ve hadislere vakıf olan biri şunu iyi bilir ki, yabancı bir bayanla el sıkışmak caiz değildir. Hele ki, hiçbir tasavvufi büyüğün böyle bir uygulaması olmamıştır. Şeriat(Kuran ve sünnet) tasavvufun temelidir. Tasaavvuftan bahsedip şeritatın en bariz kaidelerinden birine uymamak bizde haklı olarak soru işareti uyandırır.

Bu konuda cumhur ulemanın görüşü zaten bellidir, modernist/reformist kişilerin son dönem ehli sünnete muhalif bazı kısık yorumları olsa da bunlar sinek vızıltısından öteye gitmemektedir.

Size cevap hakkı tanıyoruz, Faruk bey mahrem ile tokalaşmanın hükmü hakkında ve kendi yaptığı bu uygulamanın doğru veya yanlış olduğu hakkında ne düşündüğünü bize söyleyebilir.

Kısa bilgi:

Mahrem olan bayanlarla, yabancı bir kızla / kadınla tokalaşmak; yani karşı cinslerin tokalaşması caiz midir?

Bir erkeğin kendisine nikâhı düşebilen yabancı bir kadınla; bir kadının da baba, kardeş ve amcaları gibi mahremleri sayılan erkeklerin dışında, diğer erkeklerle tokalaşması caiz görülmemektedir. Bu hususta Resul-i Ekrem Efendimizin (a.s.m.) nasıl hareket ettiği bizim için şaşmaz bir ölçü durumundadır. Efendimiz (asv), kendisine bîat için gelen sahabî hanımlara şöyle buyurmuşlardır:

“Ben kadınlarla tokalaşmam. Benim yüz kadına söylediğim söz bir kadına söylediğim söz gibidir.”1 Neseî, Bîy’a: 18; İbni Mâce, Cihad: 43.

Hz. Âişe Validemiz (r.anha) ise Resulullah'da (a.s.m.) gördüğünü şöyle nakletmektedir:

“Resulullahın (a.s.m.) mübarek eli hiçbir yabancı kadının eline kesinlikle değmedi.”2 Buharî, Ahkâm, 49; İbni Mâce, Cihad: 43.


Resim: Cemalnur Sargut ve Faruk Dilaver