GÖRMEZ'iN BU SÖYLEDİKLERİNDEN DE Mİ ANLAMAZSINIZ?


Açıklama: GÖRMEZ'iN BU SÖYLEDİKLERİNDEN DE Mİ ANLAMAZSINIZ?
Kategori: MEHMET GÖRMEZ
Eklenme Tarihi: 09 ?ubat 2020
Geçerli Tarih: 28 Mart 2024, 22:49
Site: Reddiyeler.com - Ehli sünnet itikadı üzerine site
URL: http://www.reddiyeler.com/detay.asp?haberID=804


Video yazının sonundadır, izleyebilirsiniz..

- GÖRMEZ, DİNİN DALIYLA YAPRAĞIYLA DEĞİL, KÖKLERİYLE OYNUYOR! -

- İLK ÜÇ NESİLLE HAKİKATI SINIRLAYAMAZ MIŞIZ!...-

- SAHABE DÜŞMANI ALİ ŞERİATİ REFERANS!..-

- AHİRET BU DÜNYANIN UZAK KISMIYMIŞ!..-

- VEFAT EDEN ALİMİN İÇTİHADININ GEÇERLİLİĞİ TARTIŞMALIYMIŞ!.. (ESASEN GEÇERLİ DEĞİL DEMEK İSTİYOR)

“GENÇ İLAHİYAT PROGRAMI” adıyla DİYANET TV tarafından 4 yıl önce yapılan bir programın sadece son beş dakikasında, MEHMET GÖRMEZ tarafından ifade edilen fikirler, dehşete düşürecek cinsten.

Söz konusu kesitte yer alan Görmez’e ait bazı ifadeler özetle şöyledir:

“Vefat eden bir alimin fetvası geçerli olup olmadığı tartışılmış. İctihad hayata işaret eder. İlk üç nesille hakikatı sınırlayamayız. “İbare”, köprüyü geçiren, lafızdan manaya götüren anlamına, “abera an”dan gelir. Bir de “ibret” ve “itibar” vardır. İbret ve itibar olmadan, “ibare/lafız” bir işe yaramaz. Bu itibar ve ibret, metnin bizzat kendinden çıkmaz, hayatla irtibatından anlaşılır. Dolayısıyla, bu günün sorunlarını öncekilere göre anlamak yanlıştır. Yoksa “DAİŞ” ve “İŞİD” gibi İslam medeniyetine yabancı anlayışlar ortaya çıkar. Bütün fıkıh/üsülü kitapları, ölen alimin ictihadı geçerli mi diye tartışmıştır. ...” Güya!...

Halbuki hiç bir kitapta böyle bir tartışma yoktur. Aksine ”içtihad içtihadı nakzetmez” kuralı vardır. Dolayısıyla Görmez’in bu söylediği kocaman bir yalan ve asla kabul etmediği İslam alimlwrine de büyük bir iftiradır!

Yukarıda özetleğimiz tırnak içi diğer özet fikirlerinde de Görmez, ayet ve hadislerin lafzının geçerli olmayacağına, bunların her devirde hayata göre yorumlanması gerektiğine işaret etmektedir ki bu “tarihsellik” demektir.

Tarihsellik, Kuran ayetletinin ve hadisi şeriflerin, sadece kendi devrinde geçerli olduğu, bu çağda isr geçerli olmadığı anlamına gelir. Görmez’in “ibare” dedikleri bu nasslardır. İbret ve itibar dediği de çağa göre yapılan keyfi yorumlardır. İlk üç nesille cümle geçmiş muteber ulemayı da silince, geriye sadece oryantalist sapkın yorumlar kalır.

Fazlurrahman’ın “yaşayan sünnet” kavramı da GÖRMEZ’in bu söylemleriyle örtüşmektedir.

Fazlurrahman’ın ve oryantalistlerin ortaya attığı “yaşayan sünnet” sapkınlığına göre, dini aywt ve hadisler yahut icma ve kıyası fukaha değil, toplumun yaşantısı belirler. Onlara göre, Sünnet deyince de bu yaşantı akla gelir.

Görmez’in vidoda tanımladığı dini anlayış, kitaplarında vurguladığı, “toplumda yaşayanabilen ve toplumun kabul ettiği -sözde- dini hayat”tır. O nedenle, sahabenin, tabiun’un, tebeüttabiınin ve geçmiş İslam alimlerinin, vahiy ve hadis kaynaklı dini anlayışlarını geçersiz kabul etmektedir.

Görmez’e göre geçmiş alimlerin Kuran ve sünnetten anladıklarına göre oluşacak dini anlayış, Suriye dağlarındaki “IŞİD” ve “DAİŞ” i meydana getirirmiş!... Haşa ve kella!

Görmez’in bu sözleri, Kuran-ı Kerim’de açıkça övülen sahabe ve tabiun’a, ayrıca hadislerde de en hayırlı nesiller olarak anılan sahabeye, tabiun’a ve tebeüttabiin’e büyük bir hakarettir. hakarettir. Zira, dini bize taşıyan ana köprü, terörle yaftalanmış olmaktadır.

Bu düşünce, dinin köklerini kazımaktır. Sahabe, tabiun ve tebeettabiin’den bize kadar emin yolla intikal eden din, hak ve hakikatin kaynağıdır. İşid ve Deaş, ilk üç neslin din anlayışı değil, ABD şeytanının, İslam dinini dünyaya kötü göstermek amacıyla özel olarak oluşturup beslediği terör örgütleridir. Görmez, ABD’nin bu tuzağının borazanlığını yaparak, en faziletli nesiller olan sahabe, tabiun ve tebeüttabiin’i, bu terör örgütleriyle aynı zihniyette göstermekte ve onlarla özdeş olarak tanımlamış olmaktadır.

“Ahiret, bu dünyanın uzak kısmıdır” şeklinde bir bilgi de dini hiçbir muteber kaynakta yer almaz.
Bu bilgi de oryantalizm menşeli olmalı.

İlk üç nesille birlikte İslam alimlerini dinde saf dışı eden Görmez, konuşmasını, sahabe düşmanı olan Şİİ yazar Ali Şeriati’den naklettiği sözlerle süslemektedir. Böylece Şii Ali Şeriati, sahabe ve İslam alimlerinin yerine dinde referans olarak gösterilmiş olmaktadır.

Muhterem Kardeşler, agah olun ki böyle bir faaliyetin, gizli oryantalist faaliyetten başka bir şey olmadığına Allah’ı şahit tutuyoruz...

Müslümanız veya İslam’a hizmet ediyoruz diyen kişiler ve sivil toplum örgütleri!

Umarız ki bu gerçeği anlarlarsınız da Görmez’i ona göre kucaklarlarsınız...

Yoksa duamız, “Allah sizi onunla ve onun gibilerle haşru cem eylesin!” şeklinde olacaktır...