Ahmet Ulukaya kimdir ve grubu hakkında bilgi..
Kendisi Tokat'ta yaşayan ve Ankara bağlantılıda olan Ahmet Ulukaya emekli bir memur olup, şiirler yazan biridir. Lakin, hal böyle iken kendine biat alıp şeyhlik yapmaya başlamasıyla işin rengi iyice değişmektedir. Hiçbir silsilesi olmaksızın kendini üveysi saymaktadır. O zaman her önüne gelen ben üveysiyim deyip, hiçbir zahiri ve tarikat ilim icazeti olmaksızın cemaat kurmaya çalışsa vay halimize..
Tasavvufi bir cemaat olarak görmektedirler kendilerini.. İnsanca dergileri vardır, bu derginin bir sayısında Mehdi as. inkar ederek gelmeyecek demesi ve bazı görüşleri ile ehli sünnetin dışına çıkmaktadırlar. Teravih namazını devamlı sekiz rekat kılmaları, kaza namazı yok demeleri vs. görüşler ile bidat sınıfına girmektedirler. Yani ulemanın söylediği, "Şeriat tarikatın temelidir.", "Şeriatı olmayanın tarikatı olmaz." kelamı kibarları ile de uzak durulması bir topluluk olduğu açık nettir.
Bidat hakkında bazı hadisi şerifler:
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Her bid’at sapıklıktır.) [Müslim]
(Bir bid’at çıkaranın namazı, orucu, haccı, umresi, cihadı, tevbesi, farzı, nafilesi ve hiçbir iyiliği kabul olmaz, hamurdan [yağdan] kıl çıkar gibi, dinden çıkması kolay olur.) [İbni Mace]
(Allahü teâlâ, bid’at ehlinin ne duasını ne zekatını ne haccını, ne namazını, ne de sadakasını kabul eder, yağdan kıl çıkar gibi dinden çıkar.) [Deylemi]
(Bid’at ehli, bid’atini Allah rızası için terk etmedikçe, hiçbir ameli kabul olmaz.) [Deylemi, İbni Neccar, Ebu Nasr, İbni Ebi Asım]
(Bid’at ehlinin tevbesi, bid’ati bırakana kadar kabul olmaz.)[Taberani] (Tevbesi kabul olmaz demek, bid’at ehli, bid’atinden sevap beklediği, iyi bir iş yaptığını sandığı için tevbe etmeyi düşünmez. Bu bid’atten vazgeçmediği için de ibadeti kabul olmaz.)
(Bid’at ehlinin hiç biri Sırattan geçemez, Cehenneme düşer.) [İbni Asakir]
(Bid’at çıkarıp, onunla amel edenlere lanet olsun.) [Dare Kutni]
(Bid’at çıkarana da, onu himaye edene de lanet olsun.) [Buhari]
(Bid’at ehlini beğenmeyenin kalbi, iman ile dolar.) [Gunye]
(Bir zaman gelir, sünnetim unutulur, bid’atler çıkar. Sünnete uyanlar garip olur, yalnız kalır. Bid’atlere uyan ise, kendilerine çok yardımcı bulur.) [Şir’a]
(Amellerin en hayırlısı farzlar, en kötüsü de bid’atlerdir.) [Beyheki]
(Bid’at ehli, yaratıkların en kötüsüdür.) [Ebu Nuaym]
(Bid’at ehline sert davran! Allahü teâlâ, onlara düşmandır.) [İbni Asakir]
(Ümmetim gruplaşacak, bid’atlere bulaşacak, tıpkı kuduzun ısırıp da, kuduranda hiçbir yer kalmayıp her tarafını sardığı gibi, bu bid’at de onların her hallerine bulaşacaktır.) [Ebu Davud]
(Ümmetim 73 fırkaya ayrılır, [bid’at ehli olan] 72’si Cehenneme gider. Yalnız bir fırka kurtulur. Cehennemden kurtulan fırka, benim ve Eshabımın gittiği yolda gidenlerdir.) [Tirmizi] (Bu fırkanın ise, Ehl-i sünnet vel-cemaat olduğu icma ile bildirildi.) [Mekt. Rabbani, Hadika]
MEHDİ AS. KONUSUNDA İSE REDDİYE: (Alıntı dinimizislam)
İbni Hacer-i Mekki, (Alamat-i Mehdi), imam-ı Süyuti, (El-bürhan) ve imam-ı Şarani (Muhtasar-ı Tezkire-i Kurtubi) kitabında iki yüze yakın, Hazret-i Mehdi’nin alameti bildirilmektedir. Hazret-i Mehdi için hurafe demek, ilme ihanettir, kıyamet alametidir. Bu konudaki hadis-i şeriflerden birkaçı şöyledir:
(Eshab-ı Kehf, Mehdi’nin yardımcıları olacak ve İsa bunun zamanında gökten inecek ve Deccal ile harb ederken, Mehdi, onunla beraber olacaktır.) [İ.Süyuti]
(Yeryüzüne dört kişi malik oldu. İkisi mümin Zülkarneyn ile Süleyman idi. İkisi kâfir, Nemrud ile Buhtunnasar idi. Beşinci olarak, benim evladımdan biri yeryüzüne malik olacaktır.)[İ.Süyuti]
(Horasan tarafından gelen siyah sancaklılara katılın. Onların içinde Allah’ın halifesi Mehdi vardır.) [Hakim, İ.Ahmed, Deylemi]
(Nasıl helak olur bir ümmet ki, başında ben, sonunda Meryem oğlu İsa ve ortasında da ehl-i beytimden Mehdi vardır.) [Hâkim, İ.Asakir]
(Şarktan çıkan bir grup, Mehdi’ye yardım ederler.) [İbni Mace, Taberani]
(Mehdi çıkınca, Allahü teâlâ ona rahmetini indirir.) [İ.Ahmed, Hakim]
(Mehdi bendendir, yeryüzünü hak ve adaletle doldurur.) [Ebu Davud]
(Dünyayı küfür kaplamadıkça Mehdi gelmez.) [Mekt.Rabbani 2/68]
(Mehdi gelince, bir bereket olacak, ümmetim rahat edecektir.)[İbni Ebi Şeybe]
(Mehdi ehl-i beyttendir. Allahü teâlâ onu bir gecede olgunlaştırır.)[İbni Mace, İ.Ahmed]
(Deccal’ın veya Mehdi’nin geleceğine inanmayan kâfir olur.)[Favaid-il Ehbar – Şerh’is-Siyer]
(Mehdi, Kureyşten ve ehl-i beytimdendir.) [İ.Ahmed, Baverdi]
(Mehdi benim soyumdandır.) [İbni Mace]
(Mehdi evladı Fatıma’dandır.) [Ebu Davud, Hakim]
(Mehdi, amcam Abbas’ın soyundandır.) [İ.Asakir, Dare Kutni]
(Ya Abbas, senin soyundan bir genç dünyayı adaletle doldurur, İsa ile namaz kılar.) [Hatib, İbni Asakir, Dare Kutni]
[Burada tenakuz [çelişki] yoktur. Abdülkadir-i Geylani hazretleri anne tarafından seyyid, baba tarafından şerif idi. Hazret-i Mehdi de, Hazret-i Fatıma’nın soyundan bir genç, Hazret-i Abbas’ın soyundan biri ile evlenince, her iki soydan da gelmiş olur.]
Hazret-i Ali, oğlu Hasanı gösterip, “Bu oğlumun neslinden biri çıkacak, dünyayı adaletle dolduracaktır” buyurdu. (Ebu Davud)
***
Hal böyle iken diğer konularda da reddiyeler için fıkıh kitapları açık nettir. Hz. Mehdi konusu İslam alimlerine göre mütevatir hadis derecesinde sahih bir konudur ve büyük kıyamet alametlerindendir. Diyanet İşleri Başkanlığı'da geçtiğimiz yıllarda yayınladığı bir yazıda büyük kıyamet alametlerini sıralarken Hz. Mehdi ve Hz. İsa as'ın nüzulunu sahih hadislerden olduğunu yayınlamıştı.
Kelam alimlerince mütevatir hadis derecesinde bir hadisi inkar ise insanı kafir yapar, dinden çıkarır. O yüzden bir konu hakkında konuşurken ve hele ki dini konularda konuşurken kırk kere düşünüp araştırıp bir kere söylemek en efdalidir.
Ekleme: 04.11.2015
Bağlıları bize mesaj atmış, bize tekfirci ithamında ve iftirasında bulunuyorlar. Biz kimseyi tekfir etmedik, ehli sünnetin görüşünü söyledik. Kaynaklar ortada..
Teravih konusunda ise Diyanet'ten delil getirmeye çalışan bir bağlısı bu linki göndermiş bize: https://fetva.diyanet.gov.tr/Cevap-Ara/36720/teravih-namazi-kac-rekattir-%20teravih
O sayfa da şu ibare geçiyor: "Bununla birlikte şunu da ifade etmek gerekir ki, terâvih namazı nafile bir ibadet olduğundan, farz gibi telakki edilmesi de doğru değildir. Bu nedenle, yorgunluk, meşguliyet ve benzeri sebeplerle, terâvih namazının evde 8, 10, 12, 14, 16 veya 18 rekât kılınması hâlinde de sünnet yerine getirilmiş olur. Ancak cemaate iştirak etmeye çalışmak daha iyidir. "
Zaten biz de bunun aksini söylemedik, özellikle altı çizili cümleye dikkat edelim, bu bir mazaret hali zuhur ettiğinde kullanılacak bir ruhsattır. Biz Ramazan boyunca 8 rekat kılınmasına karşıyız ve bunun bidat olduğunu söylemekteyiz. Bu konuda delil getiriniz madem.
Teravih namazının rekat sayısıyla ilgili sekiz, on, on altı, yirmi, otuz altı, otuz sekiz, kırk gibi sayılar ileri sürülmüştür. (bk. Aynî, Umdetü’l-Kari, 11/126-1271)
Hanefî, Şafiî ve Hanbelî fakihlerin çoğunluğu, Hz. Peygamber (asm)'in vitir dahil yirmi üç rekat namaz kıldığı yolundaki rivayetten (bk. İbn Ebu Şeybe, Muşannef, 2/164; Beyhaki, Sünen, 2/496) ve sahabe uygulamasından hareketle teravihin yirmi rekat olduğu görüşünü benimsemiştir.
İmam Mâlik’in teravihin otuz altı rekat olduğunu savunduğu nakledilmekte, ayrıca yirmi rekat olduğu yönünde bir görüşü de bulunmaktadır. (İbn Rüşd, el-Beyan, 2/309-310)
Bütün bunlar arasında yirmi rekat rivayeti güç kazanmış ve İslâm toplumunda gelenek bu doğrultuda gelişmiştir. Özellikle Hz. Ömer (ra) dönemindeki uygulamanın bu husustaki etkisini belirtmek gerekir. Hatta ashap buna itiraz etmediğinden teravihin yirmi rekat olduğunda sahabe icmâı meydana geldiği (Kâsânî, 1/288) veya icmâa yakın bir kabul teşekkül ettiği (İbn Kudâme, el-Muğni, 1/799) ifade edilmektedir.
"Benden sonra benim sünnetimden ve raşit halifelerin sünnetinden ayrılmayın." (Tirmizî, İlim, 16; İbn Hanbel, IV/126).
Evet, ehli sünnet kaynakları ortada, hiç bir kaynakta Ramazan boyunca 8 rekat kılındığı geçmemektedir.
Biz kırmadan dökmeden, Allah cc. için hakkı söylüyoruz, yanlışımız varsa kaynak ve delilleriyle bize gösterin, bizde gereğini yapalım, Kuran ve sünnet bizim rehberimiz, dört hak mezheb ehli sünnet alimlerimizin görüşleri ışığımızdır..
Selam ve dua ile.
Reddiyeler.com Ekibi
16.03.2016 Ekleme not:
Sitemize bağlılarından gelen hakaret ve iftira dolu mesajlarını şimdilik yayınlamıyoruz. ip kayıtları bizde mahfuz, hiçbir delil ile cevap veremeyip, hakaret ve iftira etmeleri, gittikleri yolun nasıl olduğunun zahiri göstergesi olsa gerek.
Biz ehli sünnete göre konuşuyoruz, aksini söyleyen delil getirsin diyoruz, yine hatırlatalım biz Teravihin sekiz rekat kılınmasında sorun görmüyoruz, bununla ilgili Buhari'den delil getirmeye çalışan kardeşimiz yukarıda ki yazımızı dikkatli okumamış, burada ki sorun ramazan boyunca sekiz rekat rekat kılınmasıdır, bu ise kişiyi bidat ehli yapar.
Sonra yine söyledik; İnsanca dergilerinde açıkca Mehdi diye biri gelmeyecek demesi, yine kişiyi ehli sünnet dairesinden çıkarır ki, bazı alimler Mehdi, Hz. İsa as'ın nuzülü hadislerinin mütevatir olduğunu söylemekte ve mütevatir sahih hadislerinde inkarının insanı kafir yapacağını aktarmaktadır.
Sonra kaza namazlarının yok sayılması, Mirac hadisesinin ehli sünnet dışı yorumlanması diğer bizim bildiğimiz konular, bu saydığımız konular ve bize gelen diğer ehli sünnete aykırı görüşler bu gurubun doğru yolda olmadığını gösterir.. Biz Allah için uyarıyoruz gerisi size kalmış.
Beyazıd-i Bistami ks. Hazretlerinin "Bir kişi tepsiyi havaya atıp, üstüne oturuyorsa, o kişinin yaşantısına bakılır. Eğer ehli sünnete uygunsa keramettir, ehli sünnete uymuyorsa isticrattır.(şeytandır)" şeklinde ki sözü durumu açıklamaktadır.
Bağlılarından bir kardeş, Ahmet beyi şöyle böyle diyerek övmüş, "Ya evliyaysa ya peygamber varisiyse ne yapacaksınız." şeklinde bir şeyler demiş; Biz diyoruz ki; yüzlerce İslam alimine mi inanacağız, sizin hocanıza mı? Büyük mezhep imamları, nice mürşidi kamil, "Sözlerimde ehli sünnete aykırı birşey görürseniz, bizi takip etmeyi bırakın, sözümü alın duvara vurun." şeklinde beyan buyurmuştur.. Şimdi soruyoruz, "Neden yüzlerce alime uymadında, insanı bidat ehli yapacak veya dinden çıkaracak görüşleri aktaran bu adamın peşinden gittin?" diye sana sorulduğunda sen ne yapacaksın kardeşim?
“Ümmetim dalalet üzerine birleşmez. Öyleyse bir konuda ihtilaf olduğunu gördüğünüzde Sevad-ı azama (büyük çoğunluğa) tâbi olun.” (İbn Mace, Fiten, 8)
Biz emri maruf, neyhi münker yapmaya çalışıyoruz. Allahu Teala bizleri doğru yoldan ayırmasın..
Bu haber 31552 defa okunmuştur.